- Katılım
- 9 Mayıs 2014
- Mesajlar
- 1,176
- Tepkime puanı
- 4
Selamün aleyküm dostlar;2 gündür eski defterler vicdanı rahatsız eden şeyler açılıyor arkadaşlar arasında buda beni konunun dini yönden,vicdan yönünden,insanlık yönünden önüme tekrar yatırıp gözden geçirmeme sebep oldu.
Bir insandan negatif sesler yükseliyorsa,etrafına karşı haliyle tavrıyla sözüyle dahada ileri giderek şiddetle muamele ediyor ise önce kendine sonra etrafına zulüm ediyordur.
Bu haldeki insanı araştırdığınızda yine yaşadıkları ile yaşamak zorunda bırakıldıkları arasında boçalayan,uyum sağlayamayan,dengeden uzak,aklıyla ve kalbiyle yaşadıklarını özümseyemeyen insanın dışa yansıyan yardım edin çağrısıdır.
Oysa herkes o insanlardan hep şikayeti tercih eder canı yandığını anlamaz,şikayet ettiği şeyin kendinde var mı? yok mu? olduğunu bile düşünmeden direk karşıyı yargılar...![Frown :( :(](data:image/gif;base64,R0lGODlhAQABAIAAAAAAAP///yH5BAEAAAAALAAAAAABAAEAAAIBRAA7)
Orta da kocaman uçurum var ve karşımızda ki insan uçurumun bu tarafında kalmış biz nasıl olmuş sa geçmişiz o insana sen aptalmısın neden geçmiyor sun? diyoruz.Biz geçerken bir köprü bulmuş geçmişiz bu insan bulamamış geçemiyor karşıdan yardım için sesleniyor bende geçeyim yol bulamıyorum diyor,biz ise onu yadırgıyor yapamadığının sebebini aramak yerine yargılıyoruz.
Burada fitne oluyor,gıybet oluyor,hoşgörüsüzlük anlayışsızlık,bananecilik,düşene birde sen vur gitsin...
Hiç biri dinimizde müslümanlıkta olmayan şeyler![Frown :( :(](data:image/gif;base64,R0lGODlhAQABAIAAAAAAAP///yH5BAEAAAAALAAAAAABAAEAAAIBRAA7)
Madalyon gün oluyor bize dönüyor bir şeyler yaşanıyor sonucunda bizde de aynı köprüyü geçememe olayı peydah oluyor bizim sesimizi de kimse duymuyor o zaman işte babaannemin deyimiyle''arpacık kumrusu''gibi düşünmeye başlıyoruz.
Bozulan terazimizi nasıl düzeltiriz diye...Bakıyorum oradan sonra da yine doğruya değil yanlışa gidiyoruz ben bunu yaptım da kendimden oldu diyemiyoruz nefsimize ne hikmettir toz konduramıyoruz kendimize zulme devam ediyoruz.Bozulan terazinin sebebini de başkalarında ve onlara yapıştırmaya alıştığımız hatalarda arıyoruz.Hata kendimizde dinimiz bize güzel yaşamayı öğretiyor biz kaçıyoruz,biz de elin dinini değiştirmiş kendi nefsine uydurmuş hakikatten haktan bir haberdar insanların kendilerine çare olmayan çaresizliklerine tutunup elimizdeki doğruyu hor görmek meziyet haline getirilmiş.Terazilerimiz bireylerden hassasiyetlerimizden başlayarak oynanmış bozulmuş![Frown :( :(](data:image/gif;base64,R0lGODlhAQABAIAAAAAAAP///yH5BAEAAAAALAAAAAABAAEAAAIBRAA7)
Toplumun ahlakının bozulmasına,dünyanın kargaşasının fitnesinin çoğalmasına neden şaşırıyoruz o uçurumu geçende geçemeyen de aklını ve iradesini doğru kullanmıyor ki kim kime neyi şikayet edip kınıyor anlamış değilim!:bilmemm:.
Bir insandan negatif sesler yükseliyorsa,etrafına karşı haliyle tavrıyla sözüyle dahada ileri giderek şiddetle muamele ediyor ise önce kendine sonra etrafına zulüm ediyordur.
Bu haldeki insanı araştırdığınızda yine yaşadıkları ile yaşamak zorunda bırakıldıkları arasında boçalayan,uyum sağlayamayan,dengeden uzak,aklıyla ve kalbiyle yaşadıklarını özümseyemeyen insanın dışa yansıyan yardım edin çağrısıdır.
Oysa herkes o insanlardan hep şikayeti tercih eder canı yandığını anlamaz,şikayet ettiği şeyin kendinde var mı? yok mu? olduğunu bile düşünmeden direk karşıyı yargılar...
Orta da kocaman uçurum var ve karşımızda ki insan uçurumun bu tarafında kalmış biz nasıl olmuş sa geçmişiz o insana sen aptalmısın neden geçmiyor sun? diyoruz.Biz geçerken bir köprü bulmuş geçmişiz bu insan bulamamış geçemiyor karşıdan yardım için sesleniyor bende geçeyim yol bulamıyorum diyor,biz ise onu yadırgıyor yapamadığının sebebini aramak yerine yargılıyoruz.
Burada fitne oluyor,gıybet oluyor,hoşgörüsüzlük anlayışsızlık,bananecilik,düşene birde sen vur gitsin...
Hiç biri dinimizde müslümanlıkta olmayan şeyler
Madalyon gün oluyor bize dönüyor bir şeyler yaşanıyor sonucunda bizde de aynı köprüyü geçememe olayı peydah oluyor bizim sesimizi de kimse duymuyor o zaman işte babaannemin deyimiyle''arpacık kumrusu''gibi düşünmeye başlıyoruz.
Bozulan terazimizi nasıl düzeltiriz diye...Bakıyorum oradan sonra da yine doğruya değil yanlışa gidiyoruz ben bunu yaptım da kendimden oldu diyemiyoruz nefsimize ne hikmettir toz konduramıyoruz kendimize zulme devam ediyoruz.Bozulan terazinin sebebini de başkalarında ve onlara yapıştırmaya alıştığımız hatalarda arıyoruz.Hata kendimizde dinimiz bize güzel yaşamayı öğretiyor biz kaçıyoruz,biz de elin dinini değiştirmiş kendi nefsine uydurmuş hakikatten haktan bir haberdar insanların kendilerine çare olmayan çaresizliklerine tutunup elimizdeki doğruyu hor görmek meziyet haline getirilmiş.Terazilerimiz bireylerden hassasiyetlerimizden başlayarak oynanmış bozulmuş
Toplumun ahlakının bozulmasına,dünyanın kargaşasının fitnesinin çoğalmasına neden şaşırıyoruz o uçurumu geçende geçemeyen de aklını ve iradesini doğru kullanmıyor ki kim kime neyi şikayet edip kınıyor anlamış değilim!:bilmemm:.